İki sen iki ben,
Yeşil çuha kare bir masada boy ölçüşelim
Soyunalım sandalyelerin omuzlarına
Tedirgin elbiselerimizi.
Sen beni al karşına ben seni
Mekanizmaları işliyor zamanın
Organizmalarımız sancılı.
İktidarını kaybetmiş dünya
Katli vaciptir törpü pasına karışmış geçmişimizin
İki şarjör sürelim ortaya önce
Ben beni vurayım sen seni.
Gerçekleşmiş düşlerimizde olmasın kirli bedenlerimiz
Parmak damgası vurulmuş alınyazımızla
Yüz yüze kalalım.
Gri bir gökdelende olsun kaldığımız oda
Pis bir kükürdü üflesin şehir ciğerlerinden
Mendilini sersin gökyüzüne bulutlar
Tertemiz bir akordeon sesi yükselsin yanımıza
Çatılar düşsün ağır ağır ıslak kaldırımlara.
Gece geçsin geniş camları
Gezinsin duvarlarımızda şehrin ayna yansımaları
Adresini arasın köşe başlarında yalnızlıklar
Taksimetre tutarları hesabımıza yazılsın
Bir eğreti bitki eğsin başını gölgesini seyretsin
Komidinin cilalı maun uçurumunda
Beyaz; tütünün sarı solgunluğunda yorgan.
Kibrit tutuşmayı beklesin tablanın yanıbaşında.
Ola ki postacı gelirse gıcırdatmayalım kapıları
Yoksul çocukluğumuzun üzüncü göndermiştir o mektupları
Bizim burada olduğumuzu onlardan başka kim bilebilir ki
Yanlış telefonlara bakmasın ellerimiz
Çalacak gibi durursa da açık bırakalım ahizeyi
Sessizliğim seni dinlesin sen sesimi.
Şiir Sitesi
Ünlü şairlerin kaleminden şiir adına ne varsa sizlerle.